Ana Sayfa 2Beslenme Dosyaları Sebzeyi Sevdirme Yöntemleri

Sebzeyi Sevdirme Yöntemleri

7
0

Çocuklara sebzeleri yedirmek ve sevdirmek üzere çok detaylı bir yazı okumak üzeresiniz. Hepsi uygulanabilir, örnekli ve size güzel fikirler verecek olan 16 yöntem. Uygularken aklınızdan çıkartmamanız gereken en önemli şey; Hedefiniz çocuklarınıza bir öğünde saklayarak, gizleyerek yedireceğiniz bir porsiyon sebze değil, ona sebzeyi seveceği ve tüketeceği bir beslenme alışkanlığı kazandırmak olmalı.

Sebzeleri diğer yiyeceklerin içine saklamak faydalı bir yöntem değildir.

Birçok anne sebze sevmeyen çocuğuna sebzeyi yedirebilmenin “gizli” yollarını arar. Sebzeleri püre haline getirip makarna sosunun, keklerin içine saklamak çocuğunuzun az bir miktar sebze tüketmesi ve bu besin değerlerinden faydalanabilmesi için etkilidir. Örneğin makarna için Marinara sosu iyice ezilmiş kabak ve havuçları katmak için harika bir kamuflajdır. Haşlanmış ve ezilmiş karnıbahar ise patates püresi içinde kaybolur gider.

Ancak sebzeleri farklı besinlerin içine saklamak uzun vadede olumlu etkiler yaratmaz. Çocuğunuza mutlaka sebzeleri bütün/olduğu halinde sunmaya da devam edin. Unutmayın, çocuğunuz bir yetişkin olduğunda siz bezelyeleri spagetti sosu içine saklamak ya da ıspanak püresini, rendelenmiş havucu browny içine gizlemek için yanında olmayacaksınız. Bir yetişkin olduğunda sağlıksız, karbonhidrat ve şeker odaklı yemek seçimleri olmaması için onu şimdiden doğru yönlendirmek, ileride doğru besinleri tercih etmesini sağlamak, zihinsel ve fiziksel gelişimi için çok önemli.

Üstelik de sebzeleri saklamaya çalışıp da çocuğunuza yakalanırsanız onun sebzelere karşı eskisinden çok daha katı ve dirençli olacağına emin olabilirsiniz!

İşte çocuğunuza sebze yemeyi sevdirecek 16 faydalı metod:

1- Dip soslar kullanın

Çocuklara sebze yedirmek için bir yöntem çiğ sebzeleri, onları batırabilecekleri sağlıklı bir dip sosla sunmaktır. Dip sosa batırılarak başlanan sebze tüketim alışkanlığı daha sonra sebzeleri farklı şekillerde tüketebilmeye de zemin hazırlar. Dip soslar arasında çiftlik sosu, salsa, humus, cacık en güzel alternatiflerdir.

Diyelim ki çocuğunuz sebzeyi sadece dip sosa batırdı ve ısırmadan sebzenin ucundan sosu yaladı; Bu dip sosları da ayrıca sebzelerle hazırlayabilir ve sebzeyi sebzeye batırarak yemesini sağlayabilirsiniz. Örneğin; Pancar, yoğurt,sarımsak, zeytinyağı ve tuz biberli dip sos yapabilirsiniz. Sadece sebzenin ucundan sosu yalayıp bırakıyorsa da kızmayın. Bırakın dokunsun, koklasın, yalasın. İsterse bir parça koparıp ağzında çevirip çıkarsın…Unutmayın ki bunlar onun için sebze yeme yolunda atılmış ilk adımlardır. Sabırlı olun.

2- Üstünde peynir eritin

Özellikle brokoli ve karnıbahar, üzerinde peynir eritince çok lezzetli oluyor. Çocuğunuzun ne de olsa kalsiyuma da ihtiyacı var.

3- Sebzeleri sevilen yiyeceklerle “birlikte” sunmak 

Çocuklar sebzeleri tadı için sevmeyi öğrenmeliler. Bu bakımdan püre yapıp sos vs. içine saklamak yerine sebzeleri çocuğunuzun sevdiği tarifler içinde yaratıcı bir şekilde kullanmayı denemek daha iyi bir fikir. Bu şekilde çocuklar sebze bazlı yemeklerin de etli, sütlü, tahıllı yemekler kadar lezzetli olabileceği fikrine alışmış olurlar.

Bu saklamaktan biraz daha farklı ve kabul edilebilir bir yaklaşım. Sebzeleri sade olarak sunmak yerine, çocuğunuzun tüketmeyi tercih ettiği bir yiyecekler beraber sunabilirsiniz. Bu; fırınlanmış tavuğu pişmiş havuç ve karnıbahar taneleri ile yan yana aynı tabakta sunmak ya da tavuk köftesinin harcını patates ve ıspanaklı olarak hazırlamak şeklinde olabilir. Ispanak yapraklarını, yada pişmiş brokoli ve havucu lazanya şeritleri arasında kullanabilirsiniz. Peynirli makarnaya kuşkonmaz, brokoli, mantar, domates ekleyebilirsiniz. Sulu köfteyi içine küp küp kesilmiş kereviz koyarak yapabilirsiniz.

Bu yöntemde sebzeyi çocuğunuzdan saklamıyorsunuz, o yüzden onları haşlayıp ezip yok etmeye çalışmayın. Sevdiği bir yiyeceğin farklı bir versiyonunu sunuyorsunuz. Çocuğunuz bu şekilde lazanyasını bir de sebzeli olarak deniyor olduğunun farkında olacaktır.

Sevdiği bir besinle beraber olduğu için sebzeyi tüketmeye, en azından denemeye yüreklendirici bir yöntem. Çocuğunuz bir sebzeyi bu yöntemle denedikten ve sevdikten sonra aynı sebzeyi farklı sevdiği yiyeceklerle beraber sunabilir ve daha sonra bu sebzeyi ayrı bir yemek olarak önüne koyabilirsiniz. Hedefe ulaşmak için adım adım ilerlediğinizi aklınızdan çıkarmayın ve yaratıcı tariflerinizi şimdiden hazırlayın.

4- Sebze yiyin

Hareketlerimiz söylediklerimizden çok daha etkilidir. Çocuğunuz sizin yaptıklarınızı yapmak ve yediklerinizi yemek ister. Anne babaların sebze tüketiyor olması, çocukları sebze yemeye teşvik etmekte belki de en önemli yöntemdir. Aile sofralarında, menüde hergün bir çeşit sebze olmasına ve anne-baba olarak onları çocuklarınızın gözleri önünde tüketmeye özen gösterin.

5- Birlikte hazırlayın

Çocukları yapılacak yeni yiyeceklerin seçilmesi ve hazırlanması sürecine dahil edin. Çocuklar hazırlanması ve yapımına dahil oldukları yiyecekleri yemeye daha hevesli olurlar. Çocuklara uygun bir yemek kitabı alın, sayfalarını çevirerek birkaç sebzeli alternatif içinden hangisini yapmak isteyeceğini sorun. Karar verdikten sonra çocuğunuzla birlikte alışverişe çıkın, sebze tezgahından sebzeleri ona seçtirin ve malzemeleri satın alın.

Yemeği hazırlarken ona tehlikeli olmayacak görevler verin. Örneğin, sizin miktarını önceden ayarladığınız baharatları eklemek, sosu dökmek, karıştırmak, yoğurmak gibi.

6- Yemeği eğlenceli hale getirin

Yemek yemek bir külfet değil eğlenceli bir etkinlik haline getirilirse, yemek seçen çocuk seçici olduğunu unutabilir. 18 aylık bir çocuk birşeyleri birşeylere batırmaya bayılır. O zaman yeni bir yiyeceği sevdiği bir dip sosla sunun. Sebzelerden çocuklara eğlenceli gelecek tasarımlarda tabaklar hazırlayın. Domatesli, zeytinli uğurböcekleri, sebzeli köftelerden insan figürleri, kurabiye kalıplarıyla kesilmiş kelebek şeklinde kabaklar…Yaratıcılığınızı kullanın! Bu şekilde yeni ve renkli atıştırmalıklar hazırlayın ve çocuğunuzun birkaç arkadaşını davet edip özel bir parti yapın. 

Aile sofraları gergin ve problemli konuların konuşulduğu, tartışmaların yapıldığı bir ortam olmamalı. Yemek için eğlenceli, mutlu konular seçin. Ailenizin her gün bir ferdi yemek için müzik seçebilir, yemeğe bu müzik hakkında konuşarak başlayabilirsiniz. Sofradakileri yemesini söylemek yerine, yiyeceklerin şekilleri, dokuları, kokuları hakkında sorular sorabilirsiniz.

Yemek yemek çocuklar için sadece beslenip karın doyurmak değildir. Bir deneyim ve öğrenmedir. Bu deneyim ne kadar olumlu ise, çocuğunuz o kadar sağlıklı yeme alışkanlıkları geliştirir.

7- Tatlı ve atıştırmalıkları sınırlayın

Çocuğunuz akşam üstleri midesini kraker ve meyve suyuyla doldurursa o kadar tatlı ve tuzlu olmayan havucu, brokoliyi akşam yemeğinde yemek istemeyecektir. Ara öğünleri miktar olarak sınırlı tutun ve bunları da sağlıklı atıştırmalıklardan seçin. 

8- Ana öğünü doğru sıralayın

Ana yemeğe otururken çocuğunuzun ara öğünde atıştırmalıkları fazla kaçırmamış olması ve aç olması çok önemli. Yemeği sofraya getirirken önce sebzeyi, sonra proteinli besini, en son da karbonhidratlı besini getirin. Örneğin yemekte karnıbahar, köfte, salata ve tam makarna varsa, öncelikle karnıbahar ve salatanın sofraya gelmesini sağlayın. Bunlar bir miktar tüketildikten sonra köfteyi, o bitince de tam makarnayı getirin. Hepsini aynı anda getirirseniz herhalde dünyadaki tüm çocuklar önce makarnayı silip süpürecek, sonra bir köfte ağzına atıp doydum diyecektir.

9- Kararlı olun

Çocuğunuzun yeni bir besinden bir lokma alması için o besini ona 12 (hatta bazı kaynaklara göre 15-20) kere sunmanız gerekebilir. Yeni besinleri göstermek, ortada bırakmak, sunmak anahtar kelimeleriniz olsun. Yemese bile o sebzeyi tabağına koymayı sürdürün. Yeterince alıştıktan sonra yiyeceğini göreceksiniz.

Unutmayın, kararlı olmak ısrarcı olmak demek değildir. Bir yemeği yemesinde çok fazla ısrarcı olursanız, belki bunu o anlık başarabilirsiniz ancak başarınız sadece çocuğunuzun o öğünde alacağı besin değeri ile sınırlı kalır. Israr ile yemek yedirilen çocuklar ileride çoğunlukla yeme problemi olan bireylere dönüşürler.

Çocuğunuz ciddi bir besin eksikliği, gelişim geriliği, kilo kaybı gibi sağlık sorunları ile karşı karşıya olmadığı sürece –ki böyleyse rutin kontrollerinde doktoru mutlaka size söyleyecektir, endişeniz varsa mutlaka doktorunuza danışın- çocukların damak zevkini geliştirmenin anahtarı sabır, esneklik ve sağlıklı bir bakış açısıdır; Çocuğunuz nasıl ayak parmaklarını ağzına sokmak gibi alışkanlıklarını büyüdükçe bıraktıysa; %99 ihtimalle yemek seçmeyi de bırakacaktır.

10- Tadına baktırın

Bir yemeği sevmediğine karar vermek için önce tadına bakmak gerekir. Çocuğunuzu yeni yiyecekleri tatmaya teşvik edin. İşin doğrusu, bir çocuk bir yemeği sevmemeye baştan karar verdiyse, tadına baktığında da sevmeyecek ya da sevmediğini söyleyecektir. Tadını beğenmediğini söylediğinde mutlaka o besini önünden kaldırın. Bu şekilde size olan güveni pekişecek ve bundan sonraki seferlerde yeni tatları denemeye daha ılımlı yaklaşacaktır. Bazen de çocuklar sırf kendilerine verilen bu iktidarın keyfini sürmek için kararını değiştirdiğini ve yemek istediğini söyleyebilir. Tabağını geri getirin ve fazla tepki vermemeye çalışarak keyfini sürün. Eğer kararını değiştirmediyse de, birgün bir sebzeyi sevdiğini söyleyebileceğine inanın, ona her zaman farklı çeşitler sunmaya devam edin.

11- Çeşni katın

Kabul edelim, haşlanmış sade bir brokoliyi yemeyi biz yetişkinler bile tercih etmeyiz. Ancak zeytinyağı, tuz ve limonla hatta biraz hardalla tatlandırsak hayır demeyiz, değil mi? Aynısı çocuklarımız için de geçerli. Sebzeleri dirice haşladıktan sonra sağlıklı soslar ile tatlandırabilir, üstlerinde peynir eritebilirsiniz. Birçok sebze bu şekilde çok daha lezzetli olur. Bazı sebzeleri az miktarda tereyağında soteleyebilir, üzerine biraz limon kabuğu rendeleyebilirsiniz. Yaratıcı olun. Tuzu fazla kaçırmamak şartıyla baharatlardan destek alın.

12- Sebze yetiştirin / Çiftliğe gidin

Birçoğumuz gibi çocuklarımız da şehir hayatında, tüketim çağı şartları içinde yaşıyor. Bazı çocuklar sebzelerin market tezgahlarında yetiştiğine inanıyor. Kaynağına gidin. Yaşadığınız bölgenin yakın bir çiftliğine bir aile gezisi düzenleyin. Bir yandan temiz hava alırken, sebze ve meyvenin en taze halini tatma imkanı bulacaklar. Belki de bir markette rastlamayacağı sebze çeşitleriyle tanışacaklar.

Çocuklar yiyecek yetiştirmeye bayılırlar. Bahçeniz varsa minik bir organik bahçe yapabilirsiniz. Çocuklar dalından toplayıp yemeye bayılırlar.Bunun için illaki bir bahçeniz olmasına gerek yok. Balkonda saksınıza ekeceğiniz tatlı biberler, domatesler iyi bir başlangıç olabilir. Hatta bunları pencere kenarınızda yetiştirmek için bile piyasada hazır, saksılı ürünler satılıyor.

Çocuğunuzla birlikte hergün suladığınız tohumlarınız fidan verdiğinde, ve minik kırmızı domatesler ilk belirdiğinde ne kadar heyecanlanacağını düşünün. Bir fotoğraf makinesi ile bu etapları görüntüleyin.

Çocuğunuza sorumluluk vermek ve onu bu tür bir deneye dahil etmek mucizeler yaratır. İster dalından toplayıp yesin, ister bu sebzeleri alıp birlikte yıkayıp pişirin. Göreceksiniz, doğrudan tabağında karşılaşacağı bir sebzeye vereceği tepkiyi vermeyecek, en azından tadına bakmayı deneyecektir. Bu da onun damak zevkini geliştirmek için küçük ama önemli bir adım.

13- Sebzeyi çiğ sunun

Kabul edelim, Türk usulü soğanlı, domatesli tencere yemekleri çocukların damak zevkine uygun değil. Özellikle 1,5-2 yaş dolaylarındaki çocuklar sebzeleri kıtır kıtır olduğundan çiğ olarak tüketmeyi daha çok severler. Sanılanın aksine, birçok sebze çiğ olarak tüketilebilir. Üstelik pişme esnasında ısıya maruz kalıp vitamin ve mineral değerlerinden kaybetmeyecekleri için pişmiş sebzelerden daha bile değerlidirler. Amerika’da birçok çocuk çiğ bezelyeyi şeker gibi tane tane yemeyi sever. Akşam yemeğinde ya da akşamüstü ara öğününde bir tabak çiğ sebze hazırlayın. Capcanlı renkleriyle havuç, kereviz sapı, sarı, kırmızı biberler, karnıbahar, salatalık, domates…. Yazımızın ilk bölümünde önerilen dip soslar eşliğinde sunarsanız yemesi çok daha eğlenceli olacaktır.

Çiğ sebzenin en güzel hali salatalardır. Soğan, turp, havuç, salatalık, karnıbahar, bezelye… Hepsi salata içine çok yakışan sebzelerdir. Küçük küçük doğramayı ihmal etmeyin. Zeytinyağı, limon ve az miktar tuzla, ya da tercih ettiğiniz bir başka bir sağlıklı salata sosuyla karıştırın. Avokado-turp-havuç iyi bir salata üçlüsüdür. Ayrıca karnıbahar-havuç salatası da güzel bir alternatiftir. Havucun tatlılığı ve limonun ekşiliği karnıbaharın hoş olmayan kokusunu ortadan kaldıracaktır.

14- Sebzeyi ulaşılabilir ve çekici kılın

Ulaşılması kolay ve çekici şekilde sunulan yiyecekler daha fazla tüketilir. Okul kantinleri buna -ne yazık ki- uygun bir örnektir. Sebze ve meyveler belirgin şekilde ve güzel bir sunumla sunulursa daha fazla çocuk onları yiyecektir.

Akşamüstü ara öğünü saatlerinde, bir tabak dolusu salatalık, domates, havuç, karnıbahar, kırmızı biberi ortalarına salonun bir köşesine bırakmayı deneyin. Gider gelirken siz de bir parça sebzeyi ağzınıza atın. Göreceksiniz ki meraklı minikler bunu eğlenceli bulacak ve denemek isteyecek. Yeseler de, yemeseler de, evinizde düzenli olarak sebzeleri görmeleri, onlara “maruz kalmaları” sebze konusundaki fikirlerini olumlu yönde etkileyecektir.

Yiyeceklerin evinizde nerede ve nasıl saklandığı, onların ne kadar tüketildiğiyle doğru orantlıdır. Evinizde erişilebilir, göze çarpar ve hoş bir şekilde sıkça sebze bulundurun. Söz konusu beslenmeyse, gözden ırak olan, mideden de ırak olur ☺

15- Suyunu sıkın

Meyve sularını ve smoothie’leri kim sevmez? İster kahvaltıda, ister ara öğünde… İçlerine bir miktar sebze koyarak onları daha da besleyici hale getirebilirsiniz. Birçok sebze, meyve sularının içine çok yakışıyor.

Havuç ve elma suyunun içine pancar koyun. Mango ve portakal suyunun içine havuç katın. Bebek ıspanak yapraklarını muz, yabanmersini, yoğurt ve ananas suyu ile deneyin.

Küçük bir not; Portakal suyu ve çilek yeşil ıspanak yapraklarıyla karışınca görsel olarak pek hoş olayan kahverengi bir renk veriyor.

16- Fırında kızartın

Sebzeler piştiğinde yumuşar ve renkleri solar. Bunun pek de cazip birşey olmadığını kabul edelim. Sebzelerinizi uygun şekilde fırınlayarak altın sarısı, gevrek ve çıtır çıtır hale getirebilirsiniz. Örneğin karnıbahar birçok çocuk için zor bir sebzedir. Karnıbahar çiçeklerini ayırıp birer birer zeytinyağı ile yağlayın. Az bir miktar tuz ekledikten sonra 180 derecede fırınlayın. Yarım saat sonra küçük kahverengi lezetli lokmalarınız hazır. Aynı yöntemi havuç kuşkonmaz gibi birçok farklı sebze ile de uygulayabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz